Günümüzde gittikçe artan sayıda çocuk, eve veya alışveriş merkezlerine bağlı kalarak, kapalı ortam hayatına alışıyor ve hareketsiz bir yaşamı seçiyor. Öte yandan bazı ailelerin istekli olmalarına rağmen spor okullarının pahalı olması pek çok çocuğun spor yapmasına engel olarak gözüküyor. Bütün bu olumsuzlukları yenip, çocuklarına kısıtlı imkanları ile dahi olsa spor yaptırmak isteyen aileler ise genellikle çocuklarını hangi spora teşvik edeceklerini tam manası ile bilemiyorlar.
Peki, çocuğu spora teşvik ederken nelere dikkat edeceğiz?
Bu konuda dikkat edilmesi gereken hususları tek tek inceleyelim:
Çocuklarda spora başlama yaşı:
Çocuk, psikolojik ve vücutça gelişmesi sırasında değişik evrelerden geçer, spor uygulaması da bu evrelere paralel olarak gitmelidir. Çocuk gelişimine paralel ve buna uygun sporlar seçilmeli ve gelişime ve genel olarak sağlığa zararlı sporlardan kaçınılmalıdır. Bunun en belirgin örneği şudur: Çok erken yaşta boks gibi kontak sporlarına başlanmamalı veya halter gibi ağır sporlardan kaçınılmalıdır.
4 aylıktan 5 yaşına kadar olan devrede spor genelde, spor ile oyun karışımı tarzında olur ve çocuk koşarak, top kovalayarak ve atarak, çember çevirerek ve çocuk parkı oyuncaklarına ilgi duyarak düşünceyi, adale faaliyetlerini ve adaleler arası koordinasyonu geliştirici aktiviteler yapar.
Çocuk, hareketlerini, kendi kendine bu devrede oluşan yaratıcı kabiliyeti ile seçer; ayrıca diğer çocukları gözleyerek ve taklit ederek değişik hareketleri yapma yeteneğini geliştirir. Bu gelişim devresinde çocuk su ile tanıştırılabilir ve yüzmeye başlatılabilir. Güvenebileceği ve güvenilir tarzda davranan bir erişkinin yanında deniz içinde veya havuz içinde durmayı öğrenir. Bunu takiben ise su altına başını sokarak nefesini tutmayı ve suda bazı cisimler ile örneğin top ile oynamayı temel hareketlerden başlayarak, örneğin sadece tutma hareketi ile başlayarak öğrenir.
6 ve 7 yaşları civarında çocuk, dengeyi artırıcı ve koordinasyonu geliştirici hareketleri daha fazla yapmalıdır. Bu yaşlarda özellikle vücudun iki tarafını eşit olarak geliştiren sporlara önem verilir; yüzme, atlama, jimnastik, kayak, atıcılık ve dans gibi sporlara başlanabilir.
8 ile 12 yaşları arası çocuğun vücut yapısı ve hareketlerinde belli bir gelişme olur ve gelişme devam eder. Bu devrede motor dengeyi iyice artıran ferdi sporlara ağırlık verilebilir; tenis, atletizm, jimnastik, kürek ve dans uygulanabilir. Ayrıca top ile yapılan sporlar ve tekvando, judo gibi denge ve kontak sporlarına da başlanabilir. Bu yaşlarda antrenmanlar çok şiddetli olmamalıdır. Çocuğun artan rekabet hissi ve dayanıklılık isteği vücuduna zarar vermeyecek derecede antrenmanlar ile dengelenir. Ayrıca seçeceği spor konusunda kararsız olan çocuklar daha basit fakat daha iyi neticeler alabilecekleri spor dallarına yönlendirilirler. Daha ileri yaşlarda bir ekip içinde olmak üzere ve antrenörün direktiflerine kesin uymak kaydı ile su altı sporlarına da başlanabilir.
Ergenlik zamanları
Ergenlik devrelerinde vücut gelişmesine paralel olarak yapılacak spor da değiştirilebilir. Vücudu irileşen jimnastikçi veya boyu çok uzamayan voleybolcu başka sporlara yönlendirilebilir. Bu devrede saldırganlık hisleri artan çocuklar şimdiye kadar hiç spor yapmamış iseler gerekli değerlendirmeler sonrası uygun bir spora başlatılırlar ve bu hisleri enerjinin değişik yöne kayması ile kontrol altına alınır.
Bazen çocuğun hangi sporu seçeceği tam olarak bilinmiyor ise değişik sporlar denenerek son karara bir süre sonra varılabilir. Fizik olarak uzun boylular uzun boy gerektiren takım sporlarında başarılı olurlar. Kısa boylular genel olarak daha çok ferdi sporlarda başarılı olurlar. İçine kapanık çocuklar takım sporlarında zorlanırlar ve ferdi sporlarda daha başarılı olurlar. Dağınık zihinli, zor konsantre olan çocuklar atıcılık gibi aşırı dikkat gerektiren sporlarda başarılı olamazlar.
Konu ne olur ise olsun, çocuk herhangi bir spora zorlanmamalıdır. Seçim için fikri alınmalı ve zevkleri saygı ile karşılanmalıdır.
Spor Dalı Seçerken Çocuğun Yapabileceği Yanlış Seçimler:
Çocuk bazen yapacağı sporu yanlış düşüncelere dayanarak seçer. Çocuk televizyonda ve gazetelerde başarısının en yüksek seviyesinde iken gördüğü sporcuları ideal olarak alır ve bunların yaptığı sporu yapmaya çalışır. Bu seçtiği sporun kendisine uygun olup olmadığını sorgulayamaz. Hele bir de medyanın kendisine idol olarak gösterdiği bu kişiyi tam anlamı ile taklit etmeye çalışır ise spora aşırı konsantre olma sonucu spor dışındaki hayatını, sosyalleşmesini, diğer eğlence ve zaman geçirme unsurlarını unutur. Halbuki, anne ve baba çocuğu pek çok sporcunun aşırı başarı isteği ile çocukluk çağının yaşayamadığı konusunda uyarmalıdır. Aşırı rekabet duygusu çocukta belli bir devrede normal sayılsa bile spora yeni başlayanlarda normal olarak kabul edilmez.
Mutlak başarı amacı ile uygulanan ağır antrenmanlar pek çok sporcunun sakatlanması ve sporu bırakmasına neden olmuştur. Ayrıca çocuk bazen yapacağı spora tam olarak karar veremeyip uzun arayışlara girer ise asıl yeteneğini göstereceği sporu hiç bulamayabilir. Kendisine uygun sporu bulduğu halde arayışlar içine giren çocuk esas fırsatı daima teper.
Ailenin Yapabileceği Yanlış Seçimler:
Aileler çocuklarının uygun spor yapmasını ister fakat bazen çocuğun seçimini etkilerken yanlışlıklar yaparlar. Maalesef bazen aileler çocuklarını şampiyon olarak görmek isterler. Bu istek aşırı olur ve aşırı belirtilir ise uygulanan sporda başarısızlık halinde ruhsal çökmeye neden olur. Aşırı başarı isteği aynı şekilde psikolojik ve üstelik fiziki aşırı zorlanma ve yorgunluğa da neden olur. Üstelik bir de kapasite üstü zorlanma başarısızlık ile neticelenip çocuk da suçlanır ise daha da kötü bir psikolojik yıkım olur.
Aileler bazen çocukta gerekli yetenek olduğu halde, kendileri çocuğun bu sporu yapmasını istemezler. Fikirlerin çatıştığı durumlarda çocuğun yetenekleri kendisi ile ilgilenen antrenörden öğrenilir ve buna göre karar verilir. Yani çocuğun devam edeceği spor türü ortak bir anlaşma sonucu tayin edilir. Çocuğun istemediği sporu yapmaya zorlanması kendisine olan saygı ve güvenini yitirmesine neden olur. Çocukları belli kalıplara sokma çabaları çoğu zaman iyi netice vermez. Aileler ayrıca belli sporları kız ve erkek sporu diye ayırmamalıdırlar. Çocuk buna göre şartlandırılmamalıdır.
Seçilen Belli Sporların Çocuklara Olan Etkisi:
Belli sporlar genç bünyelerde değişik etkiler gösterirler. Bu etkilerin bilinmesinde fayda vardır.
Yüzme: Çocuklarda kuvvet, direnç ve koordinasyonu artırır. Gençler bu spora her yaşta başlayabilirler. Müsabakalara ise genellikle 13 yaş civarında başlanır.
Atma ve Atlama Sporları : Bu tür sporlar fizik yapının kuvvetli olmasını gerektirir. Bu sporları yapacak olan çocuklarda motor koordinasyon da iyi olmalıdır. Psikolojik olarak çekingen tabiatta olan çocukların kendilerine olan güveni bu sporlarda elde ettikleri başarılar arttıkça buna paralel olarak artar.
Koşular : Çocuklarda kısa mesafeli ve aşırı hızlı olmayan koşuların yapılması kabul edilebilir. Genç eklem kıkırdaklarında mikrotravma yapıcı etkisi olduğu için çok uzun süreli ve sert tempolu koşular tavsiye edilmez.
Bisiklet : Çok genç yaşlarda yapılması zor bir spordur. Bu sporda ilerleme, aşırı efor ve pratik gerektirir. Ayrıca çocuk bazen de tehlikeli ortamlarda ve kötü hava şartlarında bisiklet kullanacağının da bilmelidir. Elbette bisiklet ve diğer malzemeler çocuğun vücuduna uygun olarak seçilmeli ve koruyucu kafalık yani kask taşıma zorunluluğuna da uyulmalıdır. Çocuk ve genç her şartta yol kurallarına çok sıkı uymalıdır.
Cimnastik : Basit hareketler ile 4 yaşından itibaren başlanarak yapılır ve çocuğun psikomotor gelişimine çok faydası olur. Bu sporda esneklik ve kuvvette devamlılık çok artar. Gençlerde bazen el bileği, ayak ve sırt zorlanmalarına yol açar.
Dans : Dans sırasında çocuk müzik ile ahenkli hareketi öğrenir ve dayanıklılık ve esnekliği çok artar. Özellikle balede kalça, aşırı rotasyonu ileri yaşlarda kalça ağrılarına neden olur. Çocuklar dans ve bale neticesi gelişen bazı omurga hastalıklarına ve el ve ayak parmağı deformitelerine karşı çok sıkı bir şekilde takip edilmelidirlerdir. Özellikle bazı dansçılarda mükemmel vücut yaratma isteği, aşırı zayıflama isteğine neden olurve düzgün gıda alımı bozulabilir. Çocuk ve ailesi blumia ve anoreksia denen gıda alımı ile ilgili ve kilo alma korkusu ile kendini gösteren hastalıklara karşı çok sıkı uyarılmalıdır.
Atçılık : Çocuklarda diğer bir canlı ile iletişimi artırmak için son derece uygun bir spordur. Anlayış, sevgi ve aynı zamanda otorite sahibi olmayı iyi öğreten bir spordur. At üzerinde uygun duruş ile genellikle eklemlere bir zararı olmayan bir spor olmakla birlikte düşme ve yaralanmalar meydana gelebilir. Ayrıca alerjik bünyeli, özellikle hayvan tüyüne alerjisi olanlar ve astımlı kişiler bu sporu yapamayabilirler.
Futbol : Bu sporu yapan çocuklarda sürat ve dayanıklılık artar, ayrıca topluluk ve ekip ruhu ve dayanışma bu sporun yapılması ile öğrenilir. Bu sporu yapan çocuklarda sıklıkla ayak burkulmaları, ayak tabanı ve parmaklarında stres kırıkları ve bacak kemiklerinde ağrıya yol açan tibia periostiti yani bacaklarda kemik zarı enflamasyonu görülür.
Voleybol : Gene direnç ve kuvveti artıran bir spordur. Bu sporda da el ve omuz yaralanmaları ve ayak sakatlıkları sık görülür.
Basketbol : Beceri, dayanıklılık ve sürati artıran bir spordur. Sporcular el, omuz yaralanmalarına ve diz bağ zorlanmalarına çok fazla maruz kalabilirler.
Hentbol : Sürat ve dayanıklılığı artıran bir spordur. Ekip ruhu da bu spor ile iyice gelişir. Kontak sporudur ve baş, el, omuz, diz yaralanmaları oluşabilir.
Tenis : Sürat , beceri, ve dayanıklılığı çok artırır. Sporcular dirsek, omuz ve ayak sakatlıklarına maruz kalabilirler.
Masa Tenisi : Sürat, dayanıklılık ve refleksleri çok artıran bir spordur. Spor yaralanmaları bu sporcularda nispeten daha az görülür.
Yelken : Dayanıklılık ve sabrı geliştiren bir spordur. Sporcular su kaybı ve güneş çarpmasına maruz kalabilirler.
Judo : Kuvveti, kontrolü ve kişide özgüveni artıran bir spordur. Kontak sporlarda görülen türde sakatlıklar sık oluşur.
Spor Hekiminin Değerli Yardımları
Spor hekimi çocukların spor seçiminde ailelere yardımcı olur. Seçilecek olan spor, çocuğun karakterine uygun mudur, bunu inceler. Çocuğun fiziği ile yapacağı egzersizler arasındaki uyumu test eder veya geçmiş olgulara da bakarak bu konuda en sağlıklı kararın verilmesine yardımcı olur. Spor hekimi her spor dalında yapılan hareketleri ve sakatlık ile sonuçlanabilecek hareketleri iyi bildiği için çocuğu ve ailesini bu konuda aydınlatır ve uyarır. Spor hekimi ayrıca çocuğun sağlığı ile genel olarak ilgilenir ve genel beden sağlığı, beslenme, uyku, antrenman dozu, günlük hayat düzeni, takım ve spor ruhu hakkında kişileri eğitir.